Haliç kıyısında, Perşembe Pazarı’nın girişinde, balık tezgahlarının hemen arkasında bulunan bu mekan, sıcak ve samimi bir sahil kasabası atmosferi yaratıyor. Yeşillikler arasındaki renkli ahşap masalar, çay bardağında servis edilen rakı, alttan gelen sanat müziğiyle kendinizi gerçekten özel hissettiriyor. Ancak, hemen yanınızdaki muhteşem manzara ve kalabalık, aslında İstanbul’un merkezinde olduğunuzu hatırlatıyor. Bu eski bir hanın bahçesinde yer alan mekan, şimdi ise butik bir otele dönüştürülmüş.
Balıklar her zaman taze tutuluyor. Sarma levrek içine yerleştirilen karides ve üzerine kaşarlı domates sosuyla hazırlanan özel levrek, Girit usulü ızgara ahtapot, fener kavurma ve akya şiş gibi lezzetler öne çıkıyor. Kışın denemeniz gereken bir başka lezzet ise balık çorbası. Menüde ayrıca kalamar, biber borani, deniz börülcesi ve közde patlıcan gibi lezzetli mezeler de bulunuyor.
Açık hava alanı olması nedeniyle soğuk havalarda sorun yaşamamak için masa altlarına konulan mangallar bulunuyor. Şehirde nam salmış, salaş bir mekan olan Akın Balık, keyifli bir Haliç manzarası sunuyor. Yemeğinizden sonra eğlence arıyorsanız, Beyoğlu bölgesi de yanı başınızda. Balıklar taze olsa da, fiyatlar konusundaki samimiyet etkisini biraz yitirmiş gibi görünüyor. Ancak yine de kışın bile açık havada rakı-balık keyfi yapabilirsiniz ve masa altındaki mangallar ayaklarınızı sıcak tutuyor. Kış aylarında denemek isterseniz, balık çorbası da lezzetli bir seçenek.